
MERHABA
Sevgili Çocuklar, anne ve babalar,
Bu sitede yaklaşık 30 yıllık Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile ilgili eğitim ve öğretim aktivitelerimin birikimini sizlere yansıtmaya çalışacağım.
Site son haline hiç kavuşmasın, hep birlikte yeniden yapılansın istiyorum.
Sorularınız veya bilgi almak, katkıda bulunmak için arayabilir veya iletişim sayfamdan mail gönderebilirsiniz. Görüşleriniz, katkılarınız, sorularınız için şimdiden teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılarımla...
Dr. Mehmet H. Türay
Cep telefonları tehlike yayıyor
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun en çok anne karnındaki ve yeni yeni doğan bebeklere zarar verdiğine dikkat çeken proföserler, elektromanyetik alan oluşturan ve radyasyon yayan cep telefonlarının tümörden beyin hasarlarına, kanserden üreme bozukluklarına kadar birçok hastalığı tetiklediği, vücutta etkilemediği hücre bulunmadığının altını çizdi.
Sempozyumun sonuç bildirgesine ilişkin toplantı, üniversitenin konuk evinde yapıldı. Toplantıya katılan ABD Çevre Sağlığı Örgütü (Enviromental Health Trust) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, Utah Üniversitesi’nden Lloyd Morgan, New York’taki Sloan-Kettering Kanser Merkezi üyesi Prof. Dr. Dr. David Gültekin, Avustralya Wellington Victoria Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mary Redmayne, Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ile Türk Stereoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaplan, cep telefonların vücuttaki zararlarının ulaştığı boyutlarla ilgili bilgi verdi.
Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun tümör ve göğüs kanserini tetiklediğinin tespit edildiğini dile getiren ABD Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Devra Davıs, en büyük zararı ise çocukların gördüğünü kaydetti. Prof. Dr. Davıs, “Yapılan bilimsel araştırmalar, cep telefonlarından yayılan radyasyonun yeni doğan hayvanları annelerinden daha çok etkilediğini gösteriyor. Cep telefonu 2 yönlü mikro dalga cihazdır. Radyasyonun yarısı dokuya işlemektedir. Bu nedenle yavru hayvanların beyinleri, gözleri, derilerinde zarar tespit edildi. Bu çok önemli bir mevzu. Çocukların beyninde daha çok sıvı var ve kafatası daha ince. Bu yüzden çocukları korumak istiyoruz. Çocukların bir deney hayvanı olarak kullanılması doğru değildir. Bisiklet sürdükleri onlara kask veriyoruz, arabada kemer takıyoruz. Cep telefonları da aynı şekilde daha güvenli şekilde kullandırılmalıdır. Güvenli olmak, üzgün olmaktan daha iyidir.” bilgisini verdi.
Cep telefonu radyasyonuna ilişkin yapılan klinik araştırmalarında cep telefonlarını kendi yakınlarında kullanan erkeklerde daha az sperm sayısı olduğu görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Davıs, “Şuan göğüs kanserine ilişkin önemli bir çalışma yürütüyoruz. Bu ön rapor ama çok önemli. 6 bayanımız var. Bunlar çok sık görülmeyen tipte göğüs kanserine sahipler. Bu kadınlar, cep telefonlarını göğüslerine yakın yerlerde tutuyorlardı. Cep telefonunun bulunduğu yerlerde tümör teşhis edildi. Bazı Afrika ülkelerindeki kadınlarda göğüs kanserinin artmasının bir nedeni de cep telefonlarını iç çamaşırında taşımak olabilir.” açıklamasında bulundu.
TÜM ELEKTRONİK CİHAZLAR BÜYÜK TEHLİKE
Gazi Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Radyasyon Korunma Merkezi (GNRK) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan ise baz istasyonlarından evlerdeki elektrikli aletlere, pille çalışan cihazlardan hastanelerdeki tıbbi görüntüleme makinelerine kadar tüm elektronik sistemlerin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Seyhan, “24 saat baz istasyonundan radyasyona maruz kalmak, kronik hastalıklara sebep oluyor. Problem buradadır. Baz istasyonları mahalle aralarında kurulmamalı, çatılara konmamalıdır. Bütün kullandığımız cihazlar elektromanyetik alan oluşturuyor ve bizi etkiliyor. Vücudumuz elektromanyetik alanlara karşı son derece duyarlı. Tıp fakültelerinde X ışınla görüntülemenin en son yapılması gereken tetkik yöntemi olmalıdır. Önce ustrasaund ve klinik tetkikleri yapılmalı, sonra manyetik rezoransa, en sonunda da tomograifi ya da mamografiye başvurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
RADYASYONDAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI
Cep telefonlarının sohbet aracı olmadığının altını çizen uzmanlar, telefon radyasyonundan korunmak için alınacak tedbirleri şöyle sıralıyor;
-Mutlaka kulaklık kullanılmalı
-En az 10 milimetre uzaktan konuşulmalı
-Mümkün olduğunca kapalı tutulmalı
-Yatarken başucunda durmamalı
Cep telefonlarına dikkat
http://www.haberturk.com/saglik/haber/544820-cep-telefonunun-korkunc-zararlari
Cep telefonları her yöne mikrodalgalar yayarak çalışır. Yapılan araştırmalarda bu dalgaların kemik ve yumuşak dokudan birkaç santimetre ilerlediği ve enerjisinin de orada yani beyin ve sinir dokusunda emildiği gösterilmiştir. Uzun süreli telefon konuşmalarının (ki bunun tanımı altı dakika ve üzerindeki konuşmalardır) kulak ve beyin dokusunun ısısını artırdığı ve baş ağrılarına neden olduğu, bizlerin kolayca hissedebildiği etkileridir.
Amerikan Pediatri Akademisi çocukların dokularının daha ince ve yumuşak olmasından dolayı bu elektromanyetik dalgalara daha kolay maruz kaldıklarını bildirmiştir. Beyin dokusu da 20 yaşa kadar gelişmeye devam eden bir dokudur; yani inşaat o zamana kadar devam etmektedir. İnşaat esnasında katlar çıkarken sürekli depremler gerçekleşirse o zaman o yapının sorun çıkarma ihtimali mantıken artmakla birlikte sağlamlığı tartışılabilir.
Bu düşünce aslında birçok çalışma tarafınca desteklenmektedir. İnsan vücudunda her gün kanser hücreleri oluşmaktadır ancak bunlar savunma sistemi tarafınca tespit edilip, yok edilirler. Oysa 2008’de İsveç bilim adamları tarafınca yapılan bir araştırmada 20 yaşından önce cep telefonu kullanan kişilerde beyin tümörü (gliom) ve işitme kaybına yol açan kanser (akustik nörom) gelişme oranı tam dört misli artmaktadır. 20 yaşından sonra kullananlarda ise iki misli artmaktadır. Bu da bu dalgaların gelişmekte olan bir beyne etkisinin daha çok olduğuna işaret etmektedir. Çalışmayı yürüten bilim adamları 12 yaş altında çocukların cep telefonu kullanmamalarını önermekle birlikte 12 yaş üstündeki çocukların daha çok kısa mesaj ile iletişim sağlamaları gerektiğini belirtmiştir.
Hindistan’da yapılan bir başka bilimsel çalışmada kanser hücrelerini saptayıp yok eden savunma sisteminin bu elektromanyetik dalgaların bulunduğu ortamda tam randımanlı çalışmadığını göstermiştir. Cep telefonu kullanmayanların vücudunda %4 oranında DNA hasarı bulunurken, kullanalar arasında ortalama %40 oranında DNA hasarı saptanmıştır. Bu da gelişen kanser hücrelerinin daha çok sayıda oluşup, kolayca büyümeye devam edeceği anlamına gelmektedir.
İşitme kaybına neden olabilir
2008’de Amerikan Kulak Burun Boğaz Akademisi günde bir saat veya daha fazla cep telefonu kullananlarda işitme kaybı gelişme ihtimalinin arttığını bildirmiştir.
Gözlere de zararı var
Utah Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada cep telefonlarının yaydığı şiddetteki mikrodalgaların özellikle çocukların göz merceklerine erişkinlerinkine kıyasla daha zarar verici olduğunu göstermiştir. Buna benzer çalışmalarda bu dalgaların göz dokusunu etkileyerek katarakta benzer zarara yol açabileceği de saptanmıştır.
İşin kötü tarafı bu tarz ışınların yol açtığı zararlar birçok yıl sonra karşımıza çıkmaktadır. Bu cihazların kullanımlarının daha yakın geçmişte başladığını düşünürsek, bizi ve çocuklarımızı ileride ne bekliyor tam bilemeyiz. Yetmiyormuş gibi çoğu ülkede bu konuda kontrol edici yasalar da yoktur. Bu nedenle mevcut veriler hakkında bilgi edinip kendimiz ve çocuklarımız ile ilgili kararlar almamızda büyük fayda var.
Önemsenmesi gereken öneriler:
• Elektromanyetik ışınlar saçan bu tarz cihazlardan bebek ve çocuklarımızı, en azından 12 yaşında gelene kadar uzak tutmamız gerekiyor.
• 13-20 yaş arası dönemde de kullanımın mümkün olduğu kadar kısıtlanması, mutlaka kullanılacaksa da kısa mesaj ile kullanım sağlanması gerekiyor.
• Wireless modemlerinizi evde o anda kullanmıyorsanız kapatın ve komşularınızdan da bunu yapmalarını isteyerek ortak bir karar alın.
• Cep telefonlarınızı bebek ve çocuklarınızdan uzak tutun. Aranızda “ama o telefonu çok seviyor” diyenler olabilir ancak şunu biliyorum ki ebeveynin kararlılığı birçok konuda olduğu gibi bu konuda da esastır. Çocuk görmediği şeyi isteyemez.
Bazı ürünler cep telefonu radyasyonunu azalttığını iddia eder ancak bunlar henüz söz sahibi kurumlar tarafınca çare olarak onaylanmış değildir.
Elbette cep telefonlarımızı ve internet bağlantımızı çöpe atamayız. Ancak bize hız katan ve rahatlatan kestirmelerin acısının çocuklarımızdan çıkmaması için de gerekli önlemlerimizi almalıyız.